29 Nisan 2014 Salı


 

Parabenlerden kaçınılması gerekir mi?

Cilt ürünleri dediğimiz zaman en çok tartışılan konulardan biri parabenlerdir. Pek çok üründe koruyucu olarak bulunurlar ve ürünün uzun süre kalıcılığını sağlarlar. Metil paraben, propil paraben, izopropil paraben, izobutil paraben, butil paraben aynı gruptur ve ürünün içerik kısmında bakınca kolayca tespit edebilirsiniz. Parabenler östrojeni taklit eden özellikler taşır. Bu nedenle meme kanseri başta olmak üzere bazı kanserlere neden olabileceği düşünülmüştür. Bugün gelinen noktada parabenlerin bu şüpheyi doğrulayıcı herhangi bir kanıt yoktur. Ancak bu konudaki veriler takip edilmektedir. Bazı firmalar bu tartışmalardan dolayı ürünlerinden parabeni çıkardılar ancak bazıları hala kullanıyor. Hangisini tercih edecekseniz karar sizin...

                                    Uyku ve Cilt
   

Günümüzde uyku süresinin ve kalitesinin eksikliği çok sık karşılaşılan bir sorundur. Bu da ne yazık ki cilt için kötü haberdir. Uykudaki zaman vücudun kendini yenilemesi açısından çok değerlidir. Uyku sırasında cilde gelen kan akışı ve oksijen artar. Beslenme ve dolaşım düzenlenir, toksinler atılır, kollajen yapılanması artar. Yeterince uyunmadığında göz çevresinde şişlik olur, göz altı morlukları belirginleşir. Cilt mat ve cansız görünür. Ayrıca uykusuzluk cildin bariyer fonksiyonunu bozarak iltihaplanma süreçlerini hızlandırır. Psorasis, egzama ve atopik dermatit gibi sorunları olan hastaların şikayetleri artar.

28 Nisan 2014 Pazartesi





Gebelik ve Cilt

Gebelik döneminde ciltte bazı değişimler olur. Bunları bilir ve bazı önlemler alınırsak bu dönemi daha sağlıklı geçirebiliriz.

Saçlar: Gebelik döneminde yüksek östrojen hormonuna bağlı hızlı uzar, gürleşir, canlı ve parlak bir görünüme kavuşur. Ancak gebelikte sık görülecek Fe (Demir) eksikliği anemisi gelişmişse saç kaybı, soluk cilt görünümü ve tırnaklarda kırılma olur. Bu şikayetler varsa Fe düzeyi kontrol edilmelidir.

Sivilce: Gebelikte sivilce sorununu önceden tahmin etmek mümkün değildir. Var olan sivilceler düzelebileceği gibi yeni sivilce oluşumları görülebilir.

Benler: Gebelikte ciltteki benler ve çiller koyulaşır. Meme ucu rengi koyulaşır. Doğumdan bir süre sonra eski haline dönebilir. Melasma gebelik maskesi denilen problem gebelikte hormonal değişimlere bağlı oluşur. Genellikle yanaklar, alın ve üst dudakta görülür. Gebelik döneminde güneşten korunmaya dikkat ederek bu sorun büyük oranda engellenir. Bazı koyu tenli hastalarda uzun süre problem oluşturabilir ve bazen de kendiliğinden geçmeyebilir.

Skin Tags:  İyi huylu deri oluşumlarıdır. Kol altı, boyun ve meme bölgesinde görülür, tehlikeli değildir. Doğumdan sonra gerileyebilir, gerilemeyenler ise kolayca tedavi edilir.

Karında Kuruluk, Kaşıntı ve Çatlak: Gebeliğin ilerlemesiyle karın gerilir, kuruluk ve kaşıntı hissedilebilir. Kilo alımı fazla ise bu sorun daha yoğundur. Bol nemlendirici kullanmalı, kaşımamaya gayret edilmelidir. Gebelikte ciltteki yoğun gerilme sonucu cilt çatlakları oluşabilir. Genellikle genetik zemini vardır. Pembe-kırmızı renkte başlar daha sonra beyazlar. Ne yazık ki kesin önleyici bir tedavi yoktur. Nemlendirmek ve kilo alımına dikkat etmek önemlidir.

Kılcal Damar Genişlemesi ve Varisler: Hormonlardaki ve dolaşımdaki değişim kılcal damar ve varis oluşumlarına neden olabilir. Doğumdan sonra bir kısmı düzelir.

Bunların dışında gebeliğe özgü cilt döküntüleri yaşanabilir. Bu durumda doktorunuza danışmanız gerekir.
www.dermatologankara.com
 
 


Erkek ve Kadın Cildi

Erkek ve kadın cildi farklıdır, bu farklar tamamen hormonlarla ilişkidir. Ergenlik döneminden itibaren ciltte değişim başlar.

 Erkeklerde androjen hormonlarına bağlı olarak yağ bezleri daha fazla çalışır, sakal ve vücuttaki tüylenme, erkek tipi saç dökülmesi görülür. Cilt daha yağlı ve nemlidir. Selülit oluşumu beklenmez. Yüzde leke oluşumu nadirdir.

 Kadınlarda östrojen hormonlarına bağlı olarak selülit oluşumu, vücutta daha kolay yağ depolanması görülür. Melasma dediğimiz cilt lekeleri sıktır. Cilt kuruluğa daha yatkın olabilir. Ayrıca hassas cilt kadınlarda daha çok görülen bir durumdur.
 
 
 

Bitkisel ürünler sizin düşündüğünüzden daha tehlikeli olabilir!

Şüphesiz ki, birçok kişi için bu bir sürpriz olacaktır ancak; WHO’ya (Dünya sağlık örgütü) göre bitkisel ürünler tüketicilerin sağlığı için bir tehdit olabilmektedir.

 WHO çeşitli alternatif bitkisel ilaçları test etmiş ve ürünlerin %59’unun kontamine olduğunu bulmuştur (bu kontaminasyon gerek ortamda olmaması gereken diğer bitki türleri ile veya diğer yan ürünler ile bulaşma şeklindedir). Daha da ötesi, bitki ekstreleri (özleri vs) toksik olabilir veya diğer bazı yan etkilere sahip olabilir. Sonuç olarak, bu ürünler sadece ‘tamamen doğal’ diye, otomatik olarak güvenli ve etkili oldukları anlamına gelmez. Ve eğer bitkisel ilaçlar kontamine ise, aynı zamanda bitkisel kozmetiklerin de öyle olması olasıdır.

 Bu, sentetik ürünlerin kontaminasyon bakımından güvenilir olduğu anlamına da gelmez örneğin vazelin (parafin yağı, petrolium jelly) karserojen maddelerden arındırmak için uygun şekilde saflaştırılmalıdır. Uygun şekilde rafine edildiğinde, vazelin (parafin yağı) kullanılması tamamen güvenli olan çok etkili bir katkı maddesidir.

 Onun için, gelin şu anlamsız “tüm doğallar iyidir ve tüm sentetikler kötüdür” fikrinden vazgeçelim. Onun yerine, kaynaklarına bakmaksızın, ürünlerimizin içeriklerinin güvenilir ve etkili olduğundan emin olmaya odaklanalım.
www.dermatologankara.com

Argan Yağı

Argan ağacı Marocco’nun bazı bölgelerinde bulunan çok değerli bir ağaçtır. Argan yağı,  ağacın meyvelerinden elde edilir.

 Kuru ve yıpranmış saçlar için iyi bir alternatiftir. Saçınızı kuruturken uçlara doğru uygulayacağınız argan yağı saçlarda canlı, parlak bir görüntü sağlar.  Uçlardaki kırılmaları azaltır.

Saç diplerinde kuruluk sorunu yaşayanlar gece saç diplerine minik uygulamalar yapıp sabah yıkayabilirler.

Yüz için kullandığınız nemlendiriciniz argan yağı içeriyorsa daha yumuşak ve parlak bir cilt sağlar.

Bunlara ek olarak vücut ve el nemlendiricisi olarak kullanılabilir. Duştan hemen sonra kullanılan nemlendiricinin etkinliği daha yüksektir.  Tırnaktaki soyulmalar ve kuruluk problemi de argan yağından fayda görür.
www.dermatologankara.com

Beslenme ve Cilt

Cildiniz vücudunuzda olanı yansıtır. Vücut sağlınız iyi olmadan sağlıklı bir cilde sahip olmak beklenemez. Bunun için dengeli ve sağlıklı beslenme çok önemlidir. Çalışmalara göre taze sebze-meyve, et ve balık tüketimi yaşlanma hızını yavaşlatırken, karbonhidrattan zengin un, şeker ve sütün fazla tüketimi yaşlanmayı hızlandırır. Sağlıklı beslenirken dikkat etmemiz gerekenler;

1-Omega3-6: Cildin nemli ve taze görünmesini sağlar. Somon, ceviz ve keten tohumu yoğun olduğu gıdalardır.

2- A vitamininden zengin gıdalar: Koyu yeşil ve turuncu sebzelerde bulunur.

3 -E Vitamini: Badem ve ayçiçek yağında bulunur.

4- Antioksidan etkili besinler: Yaban mersini, böğürtlen, erikte bulunur. Cildi serbest radikallere karşı korurlar.

5- Papaya: A, C vitamini ve potasyum yönünden çok zengin bir gıdadır.

6- Sık kilo alıp- vermek ciltte elastikiyet kaybına ve sarkmalara neden olur. Düzenli beslenmeye dikkat etmek gerekir.

www.dermatologankara.com